Son günlerde kamuoyuna yansıyan bazı iddialar, Kars Kafkas Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. Tülay Diken Allahverdi’ye ait olduğu öne sürülen sosyal medya paylaşımlarında Kürtler ve Araplar hakkında aşağılayıcı ve ayrımcı ifadeler bulunduğu yönündedir.
Bu iddialar doğruysa, söz konusu ifadeler yalnızca bireysel bir görüş meselesi olarak değerlendirilemez. Üniversiteler; bilimsel özgürlüğün yanında insan onuruna saygıyı, eşitliği ve çoğulculuğu temel ilke olarak benimseyen kurumlardır. Akademik unvan taşıyan bir kişinin, herhangi bir etnik kimliği hedef alan aşağılayıcı söylemlerle anılması, üniversitenin kurumsal itibarını ve toplumsal güveni zedeleme potansiyeli taşır.
Bu noktada beklenti nettir:
Kafkas Üniversitesi Rektörlüğü, söz konusu iddialar hakkında gecikmeden idari ve etik bir inceleme başlatmalı,
İnceleme süreci şeffaf biçimde yürütülmeli,
Sonuç ne olursa olsun kamuoyu açık ve tatmin edici şekilde bilgilendirilmelidir.
Türkiye’nin çok kültürlü ve çok kimlikli yapısında, özellikle Kafkas üniversitesinin, toplumun tüm kesimlerine karşı kapsayıcı ve saygılı bir duruş sergilemesi hayati önemdedir. Akademik özgürlük; hakaret, ayrımcılık ve nefret söylemi için bir zırh değildir.
Bu çağrı, herhangi bir kişi ya da kurumu peşinen suçlama amacı taşımamaktadır. Amaç; üniversitelerin evrensel değerlerine, akademik etik ilkelere ve toplumsal sorumluluğa uygun bir tutumun kararlılıkla ortaya konmasını talep etmektir.
Kafkas Üniversitesi’nin bu süreci hukuka, akademik etik kurallarına ve toplumsal vicdana uygun şekilde yöneteceğine inanmak istiyoruz.
Ayrıca kamuoyuna yansıyan iddialarda adı geçen Prof. Dr. Tülay Diken’in Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile siyasi yakınlığı olduğu da ifade edilmektedir.
CHP; programında ve söyleminde eşit yurttaşlık, toplumsal barış, ayrımcılıkla mücadele ve birlikte yaşama iradesini temel alan bir siyasi partidir. Bu nedenle, etnik kimliklere yönelik aşağılayıcı ifadeler içerdiği iddia edilen paylaşımlar konusunda yalnızca akademik değil, siyasi etik açısından da bir değerlendirme yapılması kamuoyunun meşru beklentisidir.
CHP Genel Merkezi ve ilgili parti yöneticilerinin, söz konusu iddialar hakkında:
Parti ilkeleriyle bağdaşmayan söylemler karşısında net bir tutum alması,
Gerekli görülmesi halinde etik ve disiplin mekanizmalarını işletmesi,
Kamuoyunu açık ve şeffaf biçimde bilgilendirmesi,
toplumsal güvenin korunması açısından önem taşımaktadır.
Ayrımcılığa karşı duruş, yalnızca söylemde değil, zor zamanlarda gösterilen tavırla anlam kazanır. Bu nedenle hem Kafkas Üniversitesi yönetiminin hem de CHP’nin, iddialar karşısında sorumluluk alarak süreci ciddiyetle ele alması beklenmektedir.
Ayrıca Kars Barosu’nun almış olduğu haklı tavır da takdire şayandır..

İlk yorumu sen yap! Düşüncelerini bizimle paylaş.