Piyasalar Bu 5 Gelişmeye Kilitlendi: Yeni Haftada Neler Olacak?

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Çin arasında süregelen ticaret savaşında kısa süreli bir ateşkes ilan edilmesi, yatırımcıların bir nebze olsun yüzünü güldürdü ve küresel borsalarda olumlu bir hava esmesine neden oldu. Ancak, bu geçici rahatlamaya rağmen, geleceğe dair devam eden belirsizlikler piyasalarda temkinli bir bekleyişi de beraberinde getiriyor. Uluslararası haber ajansı Reuters muhabirleri, önümüzdeki hafta küresel piyasalarda dikkatle izlenmesi gereken başlıca gelişmeleri ve potansiyel etkilerini derledi. Açıklanacak olan önemli ekonomik veriler, merkez bankalarının olası toplantıları ve devam eden jeopolitik risklerin piyasalar üzerindeki etkisi, finans dünyasında tartışılmaya devam ediyor.

G7 Zirvesi Ticaret Savaşlarının Gölgesinde mi Kalacak?

Ekoturk.com'un haberine göre; Küresel piyasalarda yeni bir haftaya girilirken yatırımcıların dikkatini çekecek birçok önemli gelişme bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde ABD ile Çin arasında ticaret savaşına kısa bir ara verilmesi, piyasaları bir nebze olsun rahatlatmış gibi görünse de, geleceğe dair belirsizlikler yatırımcıları temkinli bir bekleyişe itiyor. Bu bağlamda, önümüzdeki hafta Kanada’nın Banff kasabasında düzenlenecek olan G7 Zirvesi büyük bir önem taşıyor. Zirve, özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın son dönemde uygulamaya koyduğu ticaret politikaları ve artan korumacılık eğilimleri sebebiyle daha da dikkat çekici bir hale geldi. Başkan Trump’ın, Kanada’yı ABD’nin 51. eyaleti yapma yönündeki isteğini dile getirmesi, zirvenin ev sahibi olan Kanada’yı adeta çileden çıkarmış durumda ve zirvede gergin anların yaşanabileceğine işaret ediyor.

Döviz Kurlarındaki Dalgalanmalar ve Kur Manipülasyonu Tartışmaları Ne Olacak?

Gelecek hafta döviz kurları da piyasalar tarafından yakından izlenecek önemli konular arasında yer alıyor. Gümrük vergilerine ilişkin devam eden belirsizliklerin yarattığı dalgalanmaların yanı sıra, bazı ülkelerin para birimlerinin Amerikan doları karşısında değer kazanması, devam eden ticaret görüşmelerinde bir koz olarak kullanılabilir. Örneğin, Tayvan doları son dönemde hızla değer kazanırken, Güney Kore ile ABD arasında kur konusunun diplomatik masaya yatırılması dikkat çekiyor. Japonya da benzer şekilde bu konuda ABD ile görüşmeler yapmak istiyor. ABD Hazine Bakanlığı’nın yakında yayımlaması beklenen ve bazı ülkeleri hedef alabilecek olan “kur manipülatörü” raporu da G7 Zirvesi'ndeki toplantıda gerilimi daha da artırabilir.

Ticaret Anlaşmaları Perakende Sektörünü Nasıl Etkileyecek?

ABD ile Çin arasında sağlanan 90 günlük gümrük vergisi anlaşması sonrasında Çin’den gelen olumlu işaretler, yatırımcıları bir nebze olsun umutlandırdı. Çin, ABD’li bazı şirketlere yönelik uyguladığı ek gümrük vergisi dışındaki bazı kısıtlamaları geçici olarak kaldırırken, ABD de Çin’den ithal edilen bazı ürünlere uygulanan ek gümrük vergilerini %30’a kadar düşürdü. Bu karşılıklı adımlar, özellikle uluslararası tedarik zincirlerine sahip olan ve moda sektöründe faaliyet gösteren Shein gibi büyük şirketleri bir miktar rahatlattı.

Öte yandan, ABD’nin önde gelen perakende şirketlerinin açıklayacakları bilançolar da yatırımcılar tarafından yakından izleniyor. Dünyanın en büyük perakendecilerinden biri olan Walmart, artan gümrük vergileri nedeniyle ürün fiyatlarını artıracağını daha önce duyurmuştu. Home Depot, Target, Lowe’s ve TJX gibi diğer büyük perakende şirketlerinin bilançoları, yüksek gümrük vergilerinin tüketici harcamalarına ve genel ticarete olan etkileri hakkında daha fazla somut ipucu verebilir.

Brexit Sürecinde Yeni Umutlar Yeşeriyor mu?

İngiltere’nin en büyük ticaret ortağı konumunda olan Avrupa Birliği (AB) ile önümüzdeki dönemde yapacağı görüşmeler, Brexit sonrası ilişkilerde yeni bir sayfa açma potansiyeli taşıyor. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, daha önceki Brexit anlaşmasının kötü yönetildiğini belirterek, yavaşlayan İngiliz ekonomisini yeniden canlandırmak için mevcut ticari engelleri kaldırmak istediklerini açıkladı. Ancak, AB ile ticari ilişkileri güçlendirmenin getireceği olası siyasi risklerin, elde edilecek ekonomik getiriden daha yüksek olabileceği yönünde de endişeler bulunuyor.

Romanya'daki Seçimler Piyasaları Nasıl Etkileyebilir?

Doğu Avrupa ülkesi Romanya’da pazar günü yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu, ülke ekonomisini ve dolayısıyla bölgesel piyasaları etkileyebilecek önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor. Seçimin ilk turunu açık ara önde tamamlayan ve aşırı sağcı görüşleriyle bilinen George Simion’un zafer kazanması durumunda, Rumen para birimi olan ley için daha fazla zorluk ve belirsizlik ortaya çıkabilir. Ülkedeki mevcut siyasi krizin daha da derinleşeceğine dair endişeler artarken, mali sıkılaşmanın gerçekleşmeyeceği veya AB fonlarının kesilebileceğine dair spekülasyonlar da ley üzerinde baskı oluşturuyor.

Kaynak: ekoturk.com