Kamu İşçisi Zam Pazarlığında Kriz Kapıda mı? Üçüncü Toplantıda da Teklif Yok, Sendikalar "Gelecek Hafta Olmazsa Grev!" Dedi!
Kamu işçisi zam pazarlığında üçüncü toplantıda da teklif çıkmadı. 600 bin işçiyi ilgilendiren görüşmelerde sendikalar gelecek hafta teklif bekliyor, aksi halde grev gündemde. İşçi tarafı %50 zam ve refah payı talep etmişti.

Türkiye genelinde yüz binlerce kamu çalışanının dikkatle takip ettiği zam pazarlıklarında önemli bir gelişme yaşandı; ancak bu gelişme beklenen teklifin gelmemesi yönünde oldu. Taraflar, kamu işçilerinin 2025 yılı maaş zamlarını belirleyecek olan Toplu İş Sözleşmesi için bugün bir kez daha bir araya geldi, fakat işveren tarafından henüz somut bir zam teklifi sunulmadı.
Görüşmelerde Son Durum Ne ve Hangi Kurumlar Kapsam Dahilinde?
Ekoturk.com'dan alınan habere göre; Yaklaşık 600 bin kamu işçisinin kaderini belirleyecek olan Toplu Sözleşme görüşmeleri kapsamında bugün gerçekleştirilen toplantı, yaklaşık bir saat sürdü. Bu önemli müzakereler; Karayolları Genel Müdürlüğü, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), elektrik üretim santralleri, çeşitli bakanlıklar, üniversiteler ve kamu hastaneleri gibi çok sayıda kamu kurum ve kuruluşunda çalışan işçileri doğrudan ilgilendiriyor. 2025 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde süreç, taraflar arasında devam ediyor.
İşçi Sendikalarının İlk Talepleri Ne Zaman ve Nasıl İletilmişti?
Müzakere süreci, işçi kesimini temsil eden TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ konfederasyonlarının ortak zam taleplerini 27 Şubat tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na resmi olarak sunmasıyla başlamıştı. Bu ilk adımın ardından taraflar, bugün Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ev sahipliğinde kritik bir toplantı daha gerçekleştirdi. Bu önemli görüşmede işçi tarafını TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar ve HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Halil Çukutli temsil ederken, işveren kanadında ise TÜHİS Genel Sekreteri Adnan Çiçek yer aldı. Toplantıya ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik ve Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş da katılım gösterdi.
İşveren Tarafından Neden Henüz Bir Teklif Sunulmadı?
Gerçekleştirilen toplantının ardından kameraların karşısına geçen TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, görüşmenin detaylarına ve gelinen son noktaya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Ağar, işveren tarafından henüz bir karşı teklif almadıklarını vurgulayarak, “Hala karşı bir teklif almadık. Bir rakam masaya gelmedi” ifadelerini kullandı.
Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde böylece üçüncü toplantı da teklifsiz bir şekilde sona ermiş oldu. Ramazan Ağar, sürece ilişkin beklentilerini ve olası sonraki adımları şu sözlerle dile getirdi: “Önümüzdeki hafta bir teklif bekliyoruz. Bir sonraki toplantıda teklif gelmezse biz tekrar bir araya gelmeyiz.”
İşçi Tarafının Beklentileri ve "Teklif Gelmezse" Senaryoları Nelerdir?
Toplantı sonrası yaptığı değerlendirmelerde, görüşmede detaylı müzakereler yürüttüklerini belirten TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, şunları söyledi: “Ücretler konusunda herhangi bize bir ücret söylenmedi. Bakanlıkla bir çalışma yürüttüklerini, gelecek hafta bu konuyla ilgili yoğun bir çalışma yapacaklarını ve bunun akabinde bir teklif vereceklerini ifade ettiler. Biz kendi teklifimizi 27 Şubat’ta zaten iletmiştik. Tabii bu süreç zarfında sendikalarımızın kendi içindeki görüşmeleri de devam etti. Dolayısıyla aslında son günlere gelmiş bulunuyoruz.”
Ağar, mevcut durumun arabulucu safhasında olduğunu belirterek, olası grev sürecine de değindi: “Şu anda sendikalarımızın büyük bir çoğunluğu arabulucu safhasında bulunuyor ve bu sürecin 15 günlük bir yasal süresi var, ayrıca 6 gün de uzatma yetkileri mevcut. Dolayısıyla arabuluculuk safhası tamamlandıktan sonra da eğer arabulucu aracılığıyla da bir anlaşma sağlanamaz ise, biz grev kararı almak durumundayız. Grev kararı alındıktan sonra da uygulamak için 53 günlük bir zamanımız bulunuyor. Yani bu da temmuz ayının sonuna kadar bir zamanımız olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla önümüzdeki hafta TÜHİS’in ve Sayın Bakan Yardımcımızın bize aktardığı bilgi doğrultusunda yoğun bir çalışma yapacaklarını ve bize bir teklif sunacaklarını söylediler. Biz önümüzdeki hafta bu teklifi bekliyoruz. Şu anda masada herhangi bir rakam yok.”
İşçi Sendikaları Geçmiş Yıllardaki Olumsuzlukların Tekrarlanmasını İstemiyor mu?
Ağar, yaklaşık 600 bin kamu işçisi adına bu önemli görüşmeleri yürüttüklerini bir kez daha vurgulayarak, şu çarpıcı ifadeleri kullandı:
“Bize sunulacak teklifin sonucuna göre ne söylememiz gerekiyorsa, o konuları ancak o zaman konuşabiliriz. Şimdi şunu sorabilirsiniz; ‘Eğer teklif beklediğiniz gibi gelmezse ne yapmayı düşünüyorsunuz?’ İşte bunu o zaman değerlendireceğiz. Belki sunulacak teklif hoşumuza gidecek, belki de gitmeyecektir. Eğer hoşumuza gitmezse, temsil ettiğimiz kamu çalışanlarını tatmin etmezse, elbette ki o günkü şartlara göre kendi görüşlerimizi ve yapmamız gereken eylemleri de elbette ki o zaman sizlerle paylaşacağız. Bu nedenle, bu dönem geçmiş yıllara kıyasla gerçekten insanlarımızın geçim şartları ortada, çalışma koşulları belli, paranın dışında iş yerlerine özgü farklı konular var, zorlu çalışma şartları mevcut. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerimizde çalışan arkadaşlarımız var. Bütün bu konuları masada konuşuyoruz. Bugün de bu konuları ele aldık. Bizim temel temennimiz, her zaman ifade ettiğimiz gibi, bu ülkenin çalışanlarına, insanlarına doyurucu bir şekilde, onları memnun edecek bir ücret seviyesinin sağlanmasıdır, bunu arzu ediyoruz ve istiyoruz. Aksi halde geçmiş yıllara, özellikle 95’li yıllarda, 89’lu yıllarda yaşanan olumsuzluklara tekrar dönmek istemiyoruz.”
Teklif Gelmemesi Durumunda Müzakereler Tamamen Bitecek mi?
Sunulacak teklifin olumlu olmaması halinde sendikaların tepkilerini net bir şekilde ortaya koyacaklarını ifade eden Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer sonuç iyi olmazsa, elbette ki üretimden gelen gücümüzü ve yasalardan kaynaklanan haklarımızı, temsil ettiğimiz 600 bin kişi adına ne gerekiyorsa onu yapacağız. Tabii bize henüz herhangi bir rakam verilmediğinden dolayı, şu anda ne yapmamız gerektiğini net olarak söylemiyoruz. Zaten bundan sonra gerçekleştireceğimiz toplantıda eğer bir teklif gelmez ise, biz tekrar bir araya gelmeyiz. Bu nedenle, mutlaka bir teklifin masaya gelmesi gerekiyor. Bu da önümüzdeki hafta içerisinde olur diye bekliyoruz. Biz özellikle önümüzdeki hafta bu teklifi bekliyoruz. Bize mutlaka kendi teklifimizin karşılığında bir teklifle gelmeleri gerekir. Eğer bir teklifle gelmezlerse, bize sadece ‘gelin tekrar görüşelim, bu teklifi nasıl vereceğimizi konuşalım’ gibi bir düşünceleri varsa, tekrar bir araya gelmenin de bir anlamı kalmaz. Eğer bir teklif gelirse, o teklife karşı alacağımız tavırları ve duruşumuzu sizlerle paylaşacağız.”
Ağar, alacakları teklifin istedikleri düzeyde olsa bile, bunu öncelikle temsil ettikleri işçilerin onayına sunacaklarını da dile getirdi.
İşçi Tarafının Temel Talebi Nedir ve Sürecin Ne Zaman Sonuçlanması Bekleniyor?
Görüşmelerin bir an önce olumlu bir şekilde sonuçlanmasını arzuladıklarını ve bu konuda sabırsız olduklarını kaydeden Ağar, “Hepimiz aynı şartlarda yaşıyoruz. O nedenle bize daha fazla zorluk çıkarmadan, makul ölçülerde, insanların da rahat bir şekilde geçim şartlarını sağlayacak düzeyde bir ücret teklif etmelerini bekliyoruz. Önümüzdeki hafta bu konuyla ilgili de çalışmaların yoğun bir şekilde devam ettiğini Sayın Bakan Yardımcımız ve TÜHİS Genel Sekreterimiz bizlere iletti. Bu çalışmaları ve sonuçlarını bekliyoruz. Durum şu anda bu şekilde” dedi.
Bir sonraki toplantının ne zaman yapılacağına ilişkin bir soru üzerine Ağar, “Kesin bir tarih henüz belli değil. Ancak önümüzdeki hafta içerisinde olacağını düşünüyoruz. Salı günü zaten mesai başlıyor, çünkü pazartesi günü 19 Mayıs resmi tatili. Tahmin ediyorum ki cumaya kadar bu işi bitirirler diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Grev İhtimali Ne Kadar Yakın ve Süreç Nasıl İşleyecek?
Olası bir grev ihtimaline ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Ağar, “Yasalara göre, arabuluculuk süresi sona erdiği zaman grev kararı almak zorundasınız. Ancak bu kararı uygulayıp uygulamamak tamamen sendikaların kendi takdirindedir. İsterlerse grev kararını aldıkları gün grevi uygularlar, isterlerse 50 gün sonra, ya da yasal süre olan 53 gün dolduktan sonra uygularlar. Bunlar daha sonraki aşamalarda görüşmemiz gereken konular” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, daha önceki görüşmelerde işçi tarafının 21 maddeden oluşan kapsamlı bir teklif sunduğu biliniyor. Bu teklif çerçevesinde, günlük en düşük ücret artışının ardından işçilere kıdem zammı yapılması ve bu şekilde ortaya çıkacak olan rakamın da 2025 yılının ilk altı aylık dönemi için yüzde 50 oranında artırılması talep edilmişti. İki konfederasyon ayrıca, 2025 yılının ikinci altı ayı ile 2026 yılının ilk ve ikinci altı aylarında ücretlere yüzde 25 oranında zam yapılması ve bu oranların üzerine de her dönem için ek olarak yüzde 10 refah payı verilmesi talebinde bulunmuştu.
Kaynak: ekoturk.com
FACEBOOK YORUMLAR