Altın Neden Kıpırdamıyor? O İki Büyük Beklenti Fiyatlandı, Şimdi Ne Olacak?

Ons altın neden sessiz? Tahvil faizleri yükselirken altın neden düşmüyor? Trump etkisi, faiz beklentileri ve gümrük savaşları senaryoları fiyatlandı mı? Altında yeni bir ralli için hangi gelişmeler bekleniyor? İşte ons altındaki son durum ve analizler.

Altın Neden Kıpırdamıyor? O İki Büyük Beklenti Fiyatlandı, Şimdi Ne Olacak?
21 Mayıs 2025 - 17:34

Küresel finans piyasalarında son dönemde en çok konuşulan konulardan biri, Amerikan tahvil faizlerinin yukarı yönlü hareketine rağmen ons altının bu duruma güçlü bir tepki vermemesi oldu. Normal şartlarda, klasik piyasa korelasyonuna göre, tahvil getirilerindeki bir artış genellikle altın fiyatları üzerinde baskı oluştururken; tam tersi bir durumda, yani faiz indirimleri ya da tahvil faizlerindeki düşüşler altına olan talebi artırır. Ancak son zamanlarda bu temel dinamiğin belirgin bir şekilde bozulduğuna şahit oluyoruz. Peki, bu durumun altında yatan sebepler neler?

Fiyatlama Çoktan Yapıldı mı: Trump, Faiz İndirimi ve Altının Önceden Kurgulanmış Senaryosu Ne Anlatıyor?

Ekoturk.com'dan alınan habere göre; Bu noktada ilk olarak ele almamız gereken temel başlık, beklentilerin piyasa tarafından önceden fiyatlanmış olması gerçeğidir. Özellikle Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi ihtimaliyle birlikte, piyasa “faiz indirimi” temasını oldukça erken bir aşamada satın almış görünüyor. 2024 yılının sonlarına doğru 2.800 dolar seviyelerinde seyreden ons altın, Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) agresif bir sıkılaşma politikası izlemeyeceğine dair oluşan beklentilerle birlikte 3.000 doların üzerine tırmandı.

Henüz somut anlamda bir faiz indirimi gerçekleşmemiş olmasına rağmen, piyasa bu olasılığı çoktan fiyatlarına yansıtmış durumda. Bu da şu anlama geliyor ki, bugün faiz indirimiyle ilgili olumlu bir gelişme yaşansa bile ons altında yeni ve keskin bir sıçrama görmememizin temel nedeni, bunun zaten ‘piyasada halihazırda fiyatlanmış bir beklenti’ olmasıdır. Üstelik, Fed yetkililerinden gelen son açıklamalar, bu faiz indirimi beklentisini de bir miktar zayıflatmaya başlamış durumda.

Dolayısıyla, yatırımcılar bu aşamada yeni bir hikâye, yeni bir tetikleyici arayışı içerisinde. Sadece faiz beklentisi değil, altını yukarı taşıyacak daha kuvvetli bir katalizöre ihtiyaç duyuluyor.

Altın

İkinci Katman Ne Söylüyor: Gümrük Savaşları ve Jeopolitik Risk Spekülasyonları Altını Nasıl Etkiledi?

Dikkat çeken bir diğer önemli dinamik ise Trump’ın olası dış ticaret politikaları… Özellikle gündeme gelebilecek yeni gümrük savaşları senaryosu, altın için ikinci bir potansiyel katalizör görevi gördü. Olası bir ticaret savaşı ihtimali, dolarda değer kaybı, küresel üretimde daralma ve borsalarda sert düşüşler yaşanabileceği algısını tetikledi. Bu durum da, doğal olarak güvenli liman olarak görülen altına olan yönelimi güçlendirdi.

Altının 3.500 dolar seviyelerine kadar fiyatlandığı dönemler, büyük ölçüde bu spekülatif ikinci hikâyenin piyasada satın alındığı zamanlara denk geliyor. Ancak geldiğimiz noktada, bu senaryonun da netliği henüz ortada değil. “Taraflar arasında bir anlaşma sağlanır mı, yoksa sert bir ticaret savaşı mı başlar?” sorusu henüz cevabını bulmuş değil. Ve piyasada hakim olan bu belirsizlik, altının yukarı yönlü ivmesini önemli ölçüde frenliyor.

Yani altın bugün, tabiri caizse, “ya o olur ya bu olur” diyerek iki ayrı spekülatif hikâyeyi de cebine koymuş durumda. Ancak bu iki senaryodan da henüz kesin bir sinyal gelmediği için fiyatlar yukarıda bir bekleme moduna geçmiş, ancak yeni bir atak yapamıyor.

Peki, Altının Geleneksel Güvenli Liman Rolü Zayıfladı mı?

Tahvil faizlerinin yükselmesine rağmen altının düşüşe geçmemesi, bir açıdan bakıldığında “güvenli liman rolünün tamamen ortadan kalkmadığını”, ancak diğer yandan “alternatif bir yatırım aracı olma algısının güçlendiğini” gösteriyor. Bu noktada yatırımcılar artık altını sadece bir kriz anında sığınılacak güvenli bir liman olarak değil, aynı zamanda fırsat maliyeti düşük olduğunda kazançlı bir enstrüman olarak da değerlendiriyor. Faiz oranları yüksekken, elde tutma maliyeti artan altın, şu anda daha çok bahsettiğimiz spekülatif hikâyelere karşı daha duyarlı bir davranış sergiliyor.

Sonuç Olarak: Altın Fiyatlandı Ama Yönünü Bulamadı mı?

Bugün ons altında gözlemlediğimiz bu durgunluk, bir nevi doygun bir fiyatlamanın ve belirsizliğini koruyan beklentilerin bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Hem olası bir faiz indirimi hem de jeopolitik riskler kaynaklı fiyatlamalar yapılmış durumda, ama bu iki temel faktörden de henüz net bir “gerçekleşme” sinyali çıkmadı. Bu nedenle piyasada yeni ve güçlü bir sürükleyici hikâye ortaya çıkmadığı sürece 3.200-3.350 dolar bandının bir süre daha korunması beklenebilir. Ancak yukarı yönlü yeni bir fiyatlama için ya Trump’ın söylemlerinde somut bir netleşme, ya da Fed cephesinden piyasaları ikna edecek güçlü bir adım atılması şart. Ve elbette yatırımcılar artık “beklentiyle fiyatlanan” bir varlıkta, bundan sonrası için “gerçekleşmenin etkisine” odaklanıyor. Bu durum da ons altını, mevcut koşullarda daha temkinli ve dar bir aralıkta tutuyor.

Kaynak: ekoturk.com


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum