Kars Barosu Ankara'ya seslendi

Baro seçim sistemi ekseninde getirilecek olan düzenlemeye karşı çıkan baro başkanları ve bir grup avukatın Ankara'ya girişlerine izin verilmemesi üzerine Kars Barosu açıklama yaptı.

Kars Barosu Ankara'ya seslendi
24 Haziran 2020 - 09:26 - Güncelleme: 24 Haziran 2020 - 09:31


Kars Adalet Sarayı önünde bir araya gelen avukatlar basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Kars Barosu Başkanı Avukat İbrahim Baştimar, “Başkanlarımız muhataplarıyla görüşsün” dedi.
Baştimar’ın yaptığı basın açıklaması şöyle:
“Barolara üyeliğin zorunlu olmaktan çıkarılacağı, her ilde birden fazla Baronun kurulmasına izin verileceği ve seçim sisteminin değiştirileceği haberleri üzerine; 19 Mayıs 2020 ve 1 Haziran 2020 tarihlerinde toplanan 80 Baro Başkanı ve TBB Başkanı ortak bildiri hazırlanmıştı
“Değişiklik teklifinin ülkemizin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle geri çekilmesini, pandemi ve ekonomik koşulların normalleşmesinden sonra, mesleği hak ettiği yere taşıyacak, ulusal ve uluslararası hukuka uygun yeni bir avukatlık yasası için Adalet Bakanlığı, TBB, Barolar, Hukuk Fakülteleri ve ilgili tüm çevrelerin katılacağı bir tasarının hazırlanması talep edilmişti.” 
 “Ancak yapılan görüşmelerde taleplerimiz karşılık bulmamış, Anayasa ve Avukatlık Kanunu'nun yüklediği görev ve verdiği yetkiye dayanarak bağımsız savunmayı temsil etmekte olan baroların, kendi yasalarında yapılması planlanan söz konusu değişikliğe dair görüşü sorulmamış, sürece hiçbir şekilde dahil edilmemişlerdir. Bunun üzerine Baro Başkanları“Savunma Yürüyor” sloganı ile Ankara’ da ortaklaşa düzenlenecek eyleme katılma kararı almışlardır.” 
AY. MADDE 34- (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.) Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Anayasanın bu amir hükmüne rağmen Baro Başkanlarının Başkente girişlerine engel olunması, bazı başkanlara fiili müdahalede bulunulması, temel ihtiyaçlarının karşılanmasına dahi izin verilmemesi temel hak ve özgürlüklerin ihlali olup kabul edilemez. 
 “Anayasamızda açıkça yazılı olduğu üzere; Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Güçlü bir demokrasiye sahip olmanın ilk şartı, tüm dünyada da kabul edildiği üzere, hukuk devleti ilkesinin tüm kurumları ile işler halde olmasından geçer. Hukuk devleti ancak güçlü, bağımsız ve tarafsız bir yargı erkinin varlığı ile hayat bulur.
Avukatlık Kanunu'nun 76. ve 95. maddeleri ile düzenlenen “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak” görevi, barolara meslek örgütü olmasının yanı sıra, çağdaş bir hukuk devletinin tüm organlarıyla hakim kılınması için çok önemli toplumsal bir rol vermektedir.
Unutulmamalıdır ki, Barolar Cumhuriyetimizin en köklü kamu kurumlarındandır. Bu sebeple Baroların demokratik yapısını bozacak, Baroları işlevsiz ve atıl kılacak, bağımsız ve özgür savunmaya ket vuracak tüm girişimlerin Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırılık teşkil edeceği açıktır.
Barolar, görüş ve düşünceleri alınmadan, avukatları yok sayan oldubitti şeklinde yasa değiştirmeye yönelik hiçbir antidemokratik tavrı kabul etmiyor; savunmayı işlevsiz, iktidara bağlı ve atıl kılacak müdahalelerden vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyor.
 “Adaleti mülkün temeli kabul eden” bir devlet geleneğine sahip ülkemizde baro başkanlarımıza yapılan tüm engellemeleri kınıyor, başkanlarımızın bir an önce muhatapları ile görüşmelerinin sağlanmasını gerektiğinin ısrarla talep ediyoruz.”